Ozon üç oksijen atomundan oluşan bir kimyasal bileşiktir (O3). Ozon, atmosferde genel olarak iki atomlu halde bulunan normal atmosferik oksijene (O2) nazaran çok daha yüksek enerji taşıyan bir yapıya sahiptir. Ozon, atmosferin bir kaynağı ve oksijenin yüksek enerjili halidir. Gökyüzünün mavi renginin kaynağı olan ozonun dünyadaki yaşam için ne denli önemli olduğu son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalarla kanıtlanmıştır.
Dünya için bu kadar önemli olan ozon, tıp dünyasında da günden güne çok daha önemli bir yer edinmektedir. Ozon tedavisi ile kanserden diyabete, tansiyondan böbrek rahatsızlıklarına kadar pek çok hastalığın tedavisinde başarılı sonuçlara ulaşılmaktadır. Tedavide kullanılan ozon gazı medikal ozon jeneratörlerinde saf oksijenden üretilir. Üretilen ozon tedavide daima oksijen ile karışım halinde kullanılır. Ozon tedavisi yöntemlerinin hepsi hastaya ozonu güvenilir ve zararsız bir şekilde vermeye yöneliktir.
Tedaviyi uygulayan doktor, bilgileri ve deneyimleri ile hastası için uygun ve gerekli olan yöntemi seçmektedir. Ozon tedavisi hiçbir ilacın sahip olmadığı kadar geniş bir uygulama alanına sahiptir. Hiçbir yan etkisi olmayan ozon tedavisi herkese uygulanabilir. Yan etkisi olmadığı gibi hiçbir ilaç ile etkileşim de yapmaz. Bu nedenle ozon tedavisi oldukça pratik ve yararlı bir doğal tedavi yöntemi olarak başarı ile uygulanmaktadır.
Ozon oksijenin normal atmosferik birleşimine göre bazı farklılıklar gösterir. Oda sıcaklığında renksiz olan ozon gazının karakteristik bir kokusu vardır. Fırtınalı havalardan sonra, yüksek yerlerde veya deniz kıyısında doğal olarak oluşur ve hissedilebilir. Ozun gazının ismi bu karakteristik kokusundan dolayı Yunanca “koklamak” manasına gelen ozein'den türetilmiştir.
Alman kimyacı Christian Friedrich Schönbein (1799-1868) tarafından 1840 yılında keşfedilen ozon deniz seviyelerine yakın yerlerde 10 milyon hava partikülü başına bir partikül O3 (= 0.1 ppm = 200 µg/m³) konsantrasyonlarında duman şeklinde bulunur. Yükseklik arttıkça azalır. Mesela 2000 metre yükseklikte 0.03 – 0.04 ppm seviyelerine düşer.
Çok güçlü okside etme özelliği vardır. Etkin bir dezenfektasyon maddesidir. Etkin dezenfektasyon özelliği sayesinde tüm dünyada içme sularındaki mikropları öldürmek amacıyla arıtma tesislerinde güvenle kullanılmaktadır.
Ozon Tedavisinin, dünyada 16 ülkede medikal legalitesi (geçerliliği) vardır. Bu tedavi birçok ülkede sağlık bakanlıklarınca da kabul edilmektedir.( Küba, Rusya, Çekoslovakya, Bulgaristan vs.) Türk Tabipleri Birliğince lokal uygulamalarından olan eklem içi uygulaması ve bel içerisine uygulama kabul görmüş olup TTB'nin ücret tarifesine de girmiştir.
Ozon tedavisi hangi metodlarla uygulanır?
Ozon terapi “Alternatif Tıp“ değil, bizatihi etkileri bilimsel olarak yüzlerce çalışmayla kanıtlanmış etkili bir tedavi yöntemidir. Ozon tedavi ya da Almanlar'ın deyimiyle “Kan yıkama” pek çok hastalıkta kullanıldığına dair çok sayıda kanıt mevcuttur. Ozon terapinin en önemli özelliği, hastaya ve hastalığa özgü olmak üzere vücuda farklı yollarla verilebilmesidir.
Major Yöntem: En yaygın kullanılan bu metotla 50-200 ml kan alınarak, dozu belirlenmiş ozonla karıştırıldıktan sonra tekrar kişiye geri verilmesidir.
Minor Yöntem: Kişiden alınan 2-5 cc kan, belirlenmiş dozda ozonla karıştırılarak kas içine enjekte edilir.
Subkutan: Belirlenmiş doz ve hacimdeki ozon gazı ince uçlu bir iğne ile cilt altına enjekte edilir.
Vücut boşluklarına ozon gazı verilmesi: Rektal – Makat yoluyla, vajinal ve kulak yoluna püskürtme ile ozon verilir.
Eklem içine Ozon gazı verilmesi: Eklem rahatsızlıklarında uygun bir iğne ile belirli dozda ozon gazının eklem içine verilmesidir.
Ozonlanmış ürünlerin kullanılması: Ozonlu su, ozonlu yağ gibi ozonlanmış sıvıların haricen sürülmesi şeklinde uygulanır.
Kitle veya lezyon içine veya etrafına ozon uygulaması:
Ozon sauna uygulamaları: Transdermal ve ısı artırarak, cildin nemlendirilmesi sonucunda buharlı bir ortamda tüm cilde ozon emdirilmesi yöntemidir.
Bu uygulamalardan biri ve/veya birkaçı hastaya veya hastalığa göre seçilerek uygulanır.